Tuesday, July 31, 2012

Mutluluk çemberi













         Bugün X bankasında oturuyorum.Rutin ödemeler işte..Bankaların kalabalık olması için Pazartesi, Ayın 1'i ya da Ayın 15'i olması yeterli..Ben Pazartesiye denk geldim ve haliyle oldukça kalabalıktı..Yapacak bişey yok oturdum bekliyorum..Yanımda bi bayan oturuyor, küçükte bi kızı var işte.Ben diyeyim 5 yaşında siz diyin 6..Ama o nasıl bir kız ! 5 dk yerinde duramayan kıpır kıpır,cıvıl cıvıl bir kız :) Bankada da pek ilgi çekici birşey olmadığı için pür dikkat küçük kızı izliyorum.. Karelerde sek sek oynadı,  koltuklarda ki her amcanın teyzenin yanına gidip biraz oturdu sorular sordu kalktı, tavandaki lambaları inceledi, bankaya girene çıkana sorular sordu..Gerçekten baya bi sosyal kızdı :) Hayran hayran onu izliyordum.. Bi ara farketmiş olacak ki bi döndü baktı bana, gülümsedim utandı sanırım hemen annesinin yanına girdi :) bi ara dalmışım bi gözüm gitti ki şimdi de o beni pür dikkat izliyo.arkama yaslanıyorum,oda yaslanıyo.bacak bacak üstüne atıyorum oda atmaya çalışıyo.saçımı düzeltiyorum, saçıyla oynuyo :) izleme sırası küçük hanımdaydı :) sonra dayanamadı kızcağız canı sıkıldı herhalde.annesine sordu

" anne şurda ki kağıtlardan alabilir miyim ? " ( bahsettiği kağıt bildiğimiz banka broşürleri )

Annesi de " kızım ne yapacaksın onları bırak " dedi..

Küçük kız gayet masum bi şekilde " Bizim olsun.." dedi..

Annesinin " tamam " dediği anda yüzünün şeklini görmeniz lazımdı. O nasıl bir mutluluktur ! sevinçten uçacak sanki.koştu hemen standa başladı almaya.. " bu bana.. bu anneme.. bu babama.. bu bilmem kim abiye.. bu bilmem kim ablaya :) saydırdı durdu :) neyse standla vedalaşıp geldiğinde elinde bi deste broşür vardı :) ama mutluluktan uçacak..

O an ona o kadar imrendim ki.. Keşke onun kadar mutlu olabilseydim.Düşündüm şuan da beni ne mutlu eder bu kadar.. Hmm.. KPSS den atanmak, Erasmus eğitimi kazanmak, ehliyet ve bi araba almak, mutlu bir evlilik, iyi bir iş, bol para vs.. herhalde ancak onun kadar mutlu olabilirdim..Sonra kıyasladım, onu mutlu eden şeyle beni mutlu eden şeyi.. Güldüm kendime hatta kendime kızdım ! Onun bir kağıt parçasına duyduğu mutluluğu ben hep somut,maddi,farklı şeylerde aramışım..

Sonra anladım ki, aslında sorun bende değildi.. Sorun yaşımda idi.. yaşadığım yıllarda, gördüğüm günlerde idi..Bi sayısal mezunu ( ve halen öğrencisi olarak ) vardığım sonuç şu;

Bir insanın mutluluk kapasitesi ile yaşı ters orantılıdır..Yaşın büyüdükçe mutluluk kapasitende ki o çember daralıyor..Tek bi şey seni mutlu edemiyor.Küçükken seni havalara uçuran bir demir para, şimdi üstü kalsın dediğin tabir içinde yer alıyor..Ne denir ki bu durumda ? Biz hep koyun misali sabit yönde sürüyü takip ediyoruz.Bir kere söylenmiş bize " Sürüden ayrılanı kurt kapar ! " korkuyoruz ! Aslında ödleğin tekiyiz, başka bi açıklaması yok.. Bizi bu hale getiren bu yaşam tarzında kimi suçlayabiliriz ki ? Bize ' onu yapacaksın! ' diyenleri mi, yoksa 'onu yapan! ' bizleri mi ?

Anlayacağınız o küçük cıvıl cıvıl, kıpır kıpır kız bana bugün mutluluğumun ne kadar köreldiğini öğretti..

Teşekkürler küçük kız.. Hep o mutlulukla kal..

             mervenas..

No comments:

Post a Comment